Erdoğan 730 Galatasaraylının katılmış olduğu anketle ilgili olarak ilginç bir sunum yaptı: “Galatasaraylının değer yargıları nedir? Bunlar Türkiye genelinden ne ölçüde farklıdır? Ve bizlerin kendi aramızda yaşlar ve devreler bakımından ne gibi farklar vardır?” Bu araştırmanın dernekçe bastırılan kitabı toplantıda dağıtıldı.
Yarsuvat, daha sonra, ana konuları tartışsınlar diye katılımcıları 3 gruba ayrılmaya davet etti. Gruplar 1,5 saat kendi aralarında tartıştılar. Bunlardan çıkan sonuçlar grup sözcüleri tarafından genel oturuma getirildi ve orada özetlendi. Ne gibi ipuçları vardı bunlarda?
1-Lisemizin Beyoğlu'nda olması önemli mi?
Bu soruyu ele alan grup böyle bir konunun tartışılamaz olduğunu vurguladı. Beyoğlu ortak geçmişimizin, birlikteliğimizin simgesidir. Galatasaray değerler sisteminin ve geleneklerinin "Sıfır Noktası" bu semttir, bu binadır. Ayrıca Beyoğlu gerek İstanbul'un, gerekse Türkiye'nin kültürel ve sosyal olarak en öncü ve en önemli yerlerinden biridir. Evet, Şişli Terakki ve Darüşşafaka gibi okullar merkezden kent dışına çıkmışlardı. Hem de çok modern binaların getirdiği avantajlara kavuşmuşlardı. Ancak o okulların öğrencileri, şimdi kenti ve toplumu onları okula getirip götüren servis minibüslerinin camlarından tanıyorlar yalnızca. GSL'nin öğrencileri ise toplumsal gerçekleri yaşayarak öğreniyorlar.
|
|
2- Yatılılık ne kadar önemli?
Bu konuyu işleyen grup yatılılığın hoşgörü, dayanışma, özeleştiri, eşitlik, demokratik tavır, kuralcılığı öğrenme gibi özellikleri geliştirdiğini belirtti. Bu pozitif değerler önemli olduğu için yatılılık da elbette önemliydi. Ama bunların dış dünyaya kapalı bir biçimde ve bazı açılardan yozlaşma tehlikesine düşerek kemikleşmesine de izin verilmemeliydi. Sonuçta, yatılılık tek önemli faktör değildi. Yalnızca unsurlardan biriydi. Yanıt aranması gereken husus bu özelliklerin olumlu yanlarının geleceğe nasıl aktarılacağı idi. Geçmiş yıllarda lisenin altyapısı evlerin sunduklarından daha fazlasını sunuyordu. Ama şimdi durum tersine dönmüştü. Evlerde internet, müzik seti, televizyon, ve benzerleri vardı. Ayrıca öğrenci okulun dışında çok renkli bir dünya buluyordu.
Kız-erkek ilişkilerinin niteliği de artık çok farklıydı. Öte yandan kurallara uygun yatılılık zor işliyordu. Ve servisler öğrenciyi en fazla 40 dakika içinde evine ulaştırıyordu artık. Kısacası, şimdiki haliyle lisedeki altyapının dış dünya olanaklarıyla rekabeti hayli zor. Demek ki, altyapı kuvvetlendirilmeli ve lise, ailelerin içinde sunulamayacak şeyler sunabilmeli.
|
|